Türk dünyası 21. yüzyıla girmeden kısa bir süre önce güzel günler yaşadı. Herkesin bildiği üzere Türkistan’daki Türk kardeşlerimiz birer birer bağımsızlıklarına kavuştular. Bugün aralarında dil ve kültürce pek ayrılık olmayan 150-200 milyona yakın bir Türk topluluğu, Avrupa’dan Amerika’ya kadar, dünya nüfusunun önemli bir kısmını meydana getirir hale geldi. Yüz yıllar içerisinde Turan fikrinin gerçekleşmesini sağlamak için birçok fırsatımız oldu fakat onları da değerlendirmeyi bilemedik. Bu millet, Mustafa Kemal Atatürk’ün bile kıymetini anlayamadığı gibi, daha sonra bütün Türk milletini kucaklayan, birlik ve beraberliği için çabalayan Elçi Bey’e bile değer verilmedi. Hepimizin çok yakından bildiği üzere Mustafa Kemal daha Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında dahi bütün Türk dünyasını kucaklayan, Türklerin birlik ve beraberliğinin şart olduğunu vurgulayan demeçler ve icraatlar içindeydi. Bu arada Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir Turancı olduğunu belirtmek gerekir. Batı Trakya, Azerbaycan, Musul-Kerkük ve Hatay için yaptıkları bir yana onun; “ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk Birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk Birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliğiyle açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek”, sözleri bile buna delalettir.
Bugün biz, bu insanlardan dil bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından ayrılmış, çok uzağa düşmüşüz! Bizim bulunduğumuz yer mi doğru, onlarınki mi? Bunun hesabını yapmakta fayda yoktur! Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz; bizim, onlara yaklaşmamız gerekli. Tarih bağı kurmamız lazım. Kültür bağı kurmamız lazım. Dil bağı kurmamız lazım. Bunları kim yapacak? Elbette biz…
Bir sevgi parlayacak aramızda, tıpkı bir vücut gibi, kaderde ve mutlulukta birbirimizi duyacağız ve arayacağız. Ortak bir dil amaçladığımız gibi, ortak bir tarih öğretimiz olması gerekli. Ortak bir mazimiz var, bu maziyi bilincimize taşımamız lazım. Bu sebeple okullarda okuttuğumuz tarihi Orta Asya’dan başlattık! Bizim çocuklarımız, orada yaşayanları bilmelidirler. Orada yaşayanlar da bizi bilmeli.
Yine büyük Atatürk, 1933’te Amerikalı bir generalle yaptığı mülakatta; “Allah nasip ve ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil, Batı Trakya’yı Türk hudutlarına katacağım” demiştir. Batı Trakya’nın Misak-ı Milli’nin sınırları dışında kalmasına rıza göstermeyen Mustafa Kemal, 1936’da Yunan başbakanı Metaksas ile konuşurken; “Biz Batı Trakya Türklüğü ’nü Lozan’la kıymetli bir emanet olarak size bıraktık. Onların rahat ve huzuru Yunan hükümetinin garantisi altındadır. Bu itinanın gevşememesi için Türkiye’deki Rumların huzur ve rahatı gibi elimizde bir teminat vardır” diyerek, onlara gelecek en küçük bir zararı, Türkiye’deki Rumlardan çıkarabileceğini hatırlatıyordu. İşte gerçek Turancılık budur. Lafla olmaz, çalışmayla olur. Bu birliği gerçekleştirecekler de Türk aydınları, Türk gençleridir.
Son söz olarak, Türk milliyetçisi bir fikir adamımızın dediği gibi, “Büyümek istemeyen devlet, küçülmeye mahkûmdur”.
DÜNYA
03 Ekim 2025YAŞAM
03 Ekim 2025GÜNDEM
03 Ekim 2025DÜNYA
03 Ekim 2025ÇEVRE
03 Ekim 2025ÇEVRE
03 Ekim 2025ASAYİŞ
03 Ekim 2025Hatay Valiliği Samandağ Yeşilköy’de yaşanan vahim olayla ilgili basın açıklaması yayımladı, 7 şüphelinin yakalandığını duyurdu
Samandağ Yeşilköy Mahallesi’nde meydana gelen trafik kazası sonrasında çıkan kavgayı ayırmak isterken, ailesinin gözü önünde bıçaklanarak hayatını kaybeden Alkan Ergin, bugün saat 17.00’de Yeşilköy Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verilecektir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.