DOLAR 34,2452 0.28%
EURO 37,6376 -0.37%
ALTIN 2.921,730,22
BITCOIN 21262041,44%
Hatay
20°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

ATATÜRK VE HATAY

ATATÜRK VE HATAY

ABONE OL
12 Ekim 2023 10:21
ATATÜRK VE HATAY
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Milletinin en karanlık günlerinde bir güneş gibi doğmuş ve yok edildiği sanılan bir Millete öncülük ederek küllerinden doğmasını sağlamış, tarihin gördüğü ender şahsiyetlerdendir. Her sene olduğu gibi bu 10 Kasımda da Türkün bu eşsiz Başbuğunu rahmet ve minnetle anıyoruz. Gazi Paşanın anlatılacak, araştırılacak birçok yönü olmakla birlikte bizler bu yazımızda Atatürk ve Hatay meselesi üzerinde duracağız.

Hepinizin bildiği üzere 1. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti ve beraber hareket ettiği Devletlerin mağlubiyeti ile sonuçlanmış, galip gelen Devletler en acımasız şekilde mağlup Devletleri sömürmeye ve parçalamaya girişmişlerdi. Şüphesiz ki bu parçalama ve sömürme saldırılarından en çok etkilenen Devlet,  Osmanlı Devleti olmuştur. Orduları terhis edilmiş, silahları elinden alınmış, halkı fakirlik ve düşman askeri ile karşı karşıya bırakılmıştır.

Bir Osmanlı Subayı olan Mustafa Kemal savaş ve sonrasında yaşanan işgal sürecini sahada iliklerine kadar yaşamış, bu yenilginin ıstırabını sonuna kadar hissetmiş yaralı, kederli bir askerdir. Fakat bu ortamda dahi, Mustafa Kemal’i aynı durumda olan binlerce Osmanlı Subayından ayıran özelliği,  pes etmemek ve esareti kabul etmemesiydi

Dünya Savaşı sonunda, Afrin bölgesinde bulunduğu bir esnada kendisine iletilen teslim olun emrini uzun süre geciktirerek halkı kısmen de olsa gelecek için teşkilatlandırmış ve askerlerine silahlarını teslim etmemelerini tavsiye ederek gelecekte ki Milli Mücadelenin temellerini, daha o zamandan atmıştır. Özellikle İskenderun ve İskenderun Limanının işgalini önlemek için şiddetli bir direniş gösterse de nihayetinde Devletin imzaladığı antlaşmaya uymak zorunda kalarak bölgeden çekilmek zorunda kalmıştır. Fakat hem işgalcileri hem de mevcut Osmanlı yöneticilerini oyaladığı bu süreçte Güney illerimizde ve Hatay’da geleceğin mücadele tohumlarını serpmeyi becerebilmiştir.

Daha sonra ki süreçte Türk Milletini bir Kurtuluş Savaşına hazırlayan Mustafa Kemal, Hatay ve çevresinden de gözünü bir an ayırmamış, buradaki mücadeleyi desteklemiş ve gönderdiği komutanlarla mücadeleyi organize etmiştir. İdealist aynı zamanda gerçekçi bir Devlet Adamı olan Mustafa Kemal Anadolu’da ki işgali sona erdirme sürecinde Fransızların desteğine olan ihtiyacından dolayı Fransızlarla bir anlaşma imzalayarak Hatay’ı geçici olarak Fransızlara bırakmıştır.

Zorlu bir mücadele sonrasında Anadolu işgalini sona erdiren ve Bağımsız Türk Devletinin kuruluşunu sağlayan Mustafa Kemal bir yandan da sıraya koyduğu meseleleri çözmeye odaklanmıştır. Boğazlar meselesi, kapitülasyonlar, Osmanlı Borçları, Sağlık meselesi, eğitim meselesi gibi yüzlerce sorunu teker teker çözüme kavuşturan bu siyasi deha, Hatay konusunda da tabiri caizse pusuya yatmış, doğabilecek ilk fırsatı beklemektedir.

Nihayet 1935 yılının sonlarından itibaren ufukta görünmeye başlayan yeni bir Dünya Savaşı Mustafa Kemal’e aradığı fırsatı vermiş, Fransızların Türkiye Desteğine olan ihtiyacı ve Hatay’da ki mücahitlerin yılmadan vermiş oldukları mücadele Fransızları Hatay meselesinde bir çözüm arama zorunluluğuna itmiştir. Yıllardır hasretle bu meseleyi çözmeyi kafasına koyan Mustafa Kemal derhal harekete geçmiş ve Hatay meselesini bir anda Türk Kamuoyu ve Dünya kamuoyunun bir numaralı meselesi haline getirmiştir. Meseleyi diplomatik yollarla çözmeye çalışan Mustafa Kemal, dönem dönem de gerekirse meseleyi kanla çözebileceğinin de işaretlerinin vererek kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir. Nihayetinde Mustafa Kemal Paşa’nın bu dirayetli mücadelesi neticesinde Hatay Meselesi hal yoluna girmiş önce Hatay Devleti, ardından Anavatana katılımla noktalanacak süreç  hızlanmıştır.

Hatay meselesinin çözümü için gece gündüz çalışan, sağlığından feragat eden, doktorların mutlaka istirahat etmesi gerekir dediği hastalık döneminde dahi Hatay için saatlerce ayakta duran büyük kurtarıcımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Ve ona, onun vecizesi ile bir söz veriyoruz. “40 asırlık Türk yurdu, hiçbir zaman Düşman elinde esir olmayacak, ay-yıldızlı Bayrak her daim Hatay semalarında dalgalanacak”

And olsun…

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (1)
  • İhsan AKSU

    Çok güzel bir yazı olmuş kalemine yüreğine sağlık Başkanım.

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.